Tıp alanında geliştirdikleri projelerle Türkiye’nin yanı sıra Avrupa’da da madalyalar kazanan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencisi Mehmet Sertaç Çeküç ve Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Eyüp Alper Saygılı, mühendislik bilimini tıp ile entegre ederek nörolojik hastalıkların teşhis ve tedavisinde hızlı ve etkin çözümler geliştirmek için çalışıyorlar.
AA’nın, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) desteklediği “Genç Mucitler” isimli dosya haberinin ilk sayısında, tıp ve teknoloji alanındaki gelişmeleri sentezleyerek, nöroloji alanında çalışmalar yapan gençlerin projeleri ele alındı.
Çeküç, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, 2018’de Horoz İbiği (Celosia Agentea) bitkisindeki bir pigmenti saflaştırarak anti-kanser özelliğini araştırma projesiyle İstanbul-Asya bölgesinde birincilik kazandığını söyledi.
Daha sonra bunu çocuk beyin kanser sinir hücre hattında denediklerini ve başarılı sonuçlar aldıklarını belirten Çeküç, şöyle devam etti:
“Böylece pigmentin anti-kanser özelliği olduğunu göstermiş olduk. Bu pigmentin kanser hücre hattında denenebileceğini de gösterdik. Şu anda üzerinde hala çalışıyorum. Bu pigmenti tekrar izole edip nano-partikül şekline getiriyoruz. Bunu aynı hücre hattında alzaymır modeli üzerinde deniyoruz. Alzaymır hastalarında birikim yapan proteinler var. Bunların birikmesini engellemeye çalışıyoruz. Geliştirdiğimiz bu proje sayesinde hem kanserin hem de epilepsi ve alzaymırın önüne geçmeyi hedefliyoruz.”
Çeküç, bunun devamı olarak da 2021’de “yapay antikorlar” üzerine geliştirdiği projeyle Türkiye birinciliği aldığını ifade etti.
Söz konusu projeyle gıdalar üzerinde oluşan toksik kimyasalları belirleyebildiklerini anlatan Çeküç, çalışmasına dair şu bilgileri verdi:
“Mesela dondurulmuş deniz ürünleri gibi gıdaların üzerine, geliştirdiğimiz ‘etiket’ tarzındaki ürünü yerleştiriyoruz. Bu sayede hem renginden hem girdiği reaksiyondan bu ürünün bozulmaya başlayıp başlamadığını teşhis edebiliyoruz. Yani ürünlere tanı koyabiliyoruz. Böylece gıda israfının önüne geçiyoruz. Bu ve ilk projemiz birbirine entegre olduğu için ikisi adına TÜBİTAK desteğine başvurarak, projelerimizi geliştirmeye devam edeceğiz.”
“Biyomalzeme teknolojisinin mühendislik kısmını tıp bilimine entegre edeceğim”
Gelecekte nörobiyoloji alanında uzmanlaşmayı hedefleyen Çeküç, nörolojik biyomalzemeler üzerinde ekip olarak çalıştıklarını söyledi.
Bunların, ilaçları hastaya vermek için vücuda entegre edilebilecek biyomalzemeleri de içerdiğini belirten Çeküç, şunları kaydetti:
“Biyomalzeme teknolojisinin mühendislik kısmını tıp bilimine entegre edeceğim. Böylece epilepsi ve alzaymır gibi hastalıkların teşhisini minimum süreye indirerek, tedavide hastaların daha az etkilenmesini ve hızla iyileşmesini sağlamayı hedefliyorum. Bu anlamda özellikle epilepsi ve alzaymır hastalarının yaşamını normal şekilde devam edebilmesini sağlayacağız.”
ISEF’te derece geldi
Savunma ve ağır makine imalat sanayisinde kullanılmak üzere atık plastikleri geri dönüştürebilmek adına bor madenini kullanarak bir ürün geliştiren Çeküç, bu çalışmasıyla 2019’da Türkiye’de birincilik elde etti.
Bunun devamı olarak 2021’de dünyanın en büyük üniversite-öncesi bilim ve mühendislik proje yarışması olan Regeneron Uluslararası Bilim ve Mühendislik Yarışması’nda (ISEF) Türkiye’yi temsil eden Çeküç, 80 ülkeden 1833 finalistin 21 kategoride yarıştığı organizasyonu dünya 4’üncüsü olarak tamamladı.
Çeküç, TÜBİTAK tarafından seçilerek Türkiye’yi temsil ettiği Avrupa Birliği Genç Bilim İnsanları Proje Yarışması’nda 2. olarak gümüş madalya aldı.
Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesinden mezun olan Çeküç, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa da Tıp Fakültesinde okuyor.
“Yeni tedavi yöntemleri geliştirmek istiyorum”
Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Eyüp Alper Saygılı da Regeneron ISEF 2022’de mühendislik teknolojileri statik ve dinamik dalında 4’üncülük büyük ödülü ve Çin Bilim ve Teknoloji Konseyinden (CAST) birincilik özel ödülünü almaya hak kazandı.
Saygılı, TEKNOFEST’te lise kategorisinde “İnsanlık Yararına Teknoloji” dalında Türkiye 3’üncülüğünü de elde etti.
Şu anda da nörogenetik ve tümör teşhisi üzerine çalıştığını belirten Saygılı, şu bilgileri paylaştı:
“TÜBİTAK’tan aldığım araştırma bursu ile Yale Üniversitesinde yaz ayında çalışma yapmaya hak kazandım. Buradaki laboratuvarda daha az invazif/girişim içeren ve acı düzeyi ve maliyeti daha düşük olan erken kanser teşhisi yöntemleri üzerine çalışıyoruz. Bu yöntemleri ilerleterek insanların rutin kontrollerde hastalıklarının kolayca teşhis edilebilmesini ve tedavinin en hızlı, kolay ve etkin şekilde gerçekleştirilmesini amaçlıyoruz.
Gelecekte bu gibi çalışmaları sürdürerek teknoloji ve tıbbı sentezleyerek insanların hayatına dokunabilecek yeni tedavi yöntemleri geliştirmek istiyorum.”