Atina-Üsküp hattında ‘Makedonya’ krizi: ‘Anlaşmanın açık bir ihlali’

LEFKOŞA – Kuzey Makedonya’nın yeni muhafazakar Cumhurbaşkanı Gordana Siljanovska-Davkova’nın yemin töreni sırasında ülkesini ‘Makedonya’ olarak adlandırması, Yunanistan ile Kuzey Makedonya arasındaki ilişkilerde gerginliğe neden oldu.

Siljanovska-Davkova, 8 Mayıs’ta yapılan seçimlerde oyların yüzde 65’ini alarak ülkenin ilk kadın cumhurbaşkanı seçilmişti. Yemin törenindeki bu beklenmedik tutumu, bölgede yeni bir diplomatik krizin fitilini ateşlemiş görünüyor.

Atina ile Üsküp arasında yıllar süren isim anlaşmazlığı sorunu 2018 yılında Yunanistan ve o zamanki adıyla Makedonya Cumhuriyeti arasında imzalanan Prespa Anlaşması ile çözülmüştü. Bu anlaşma temelinde Üsküp ülkenin adını ‘Kuzey Makedonya’ olarak değiştirmiş ve bu değişiklik, her iki ülke parlamentosu tarafından onaylanmıştı. Anlaşma, uluslararası hukuk uyarınca yasal olarak bağlayıcı ve süresiz olarak yürürlükte kalacak şekilde tasarlanmıştı. Siljanovska-Davkova’nın yemin törenindeki açıklamaları, Atina ve Brüksel tarafından anlaşmanın ruhuna aykırı bulundu.

BÜYÜKELÇİ FİLİPPİDOU: PROVOKATİF BİR ADIM

Siljanovska-Davkova’nın yemin töreni, Kuzey Makedonya Parlamentosu’nda gerçekleşti. Kendisine Parlamento Başkanı Jovan Mitreski tarafından okunan yemin metninde ülke adı ‘Kuzey Makedonya’ olarak geçmesine rağmen, Siljanovska-Davkova’nın ülkesinin adını ‘Makedonya’ olarak anması, Atina’nın yoğun tepkisine neden oldu.

Siljanovska-Davkova’nın adımını ‘provakatif’ ve 2018 yılında imzalanan Prespa Anlaşması’nın açık bir ihlali olarak değerlendiren, yemin törenine katılan Yunanistan’ın Kuzey Makedonya Büyükelçisi Sofia Filippidou yeni Cumhurbaşkanı’nın tutumunu protesto etmek için törenin gerçekleştirildiği meclis salonunu terk etti.

MİÇOTAKİS: YASADIŞI VE KABUL EDİLEMEZ

Yunanistan basınına yansıyan yeni bilgilere göre, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Ankara seyahati öncesinde, Siljanovska-Davkova’nın tutumunu sert bir dille eleştirdi. Miçotakis, Facebook üzerinden yaptığı paylaşımda, Siljanovska-Davkova’nın davranışını ‘provokatif, yasadışı ve kabul edilemez’ olarak nitelendirdi.

Yunanistan Başbakanı, Siljanovska-Davkova’nın Prespa Anlaşması’nı ve ülkesinin Anayasası’nı ihlal ettiğini öne sürerek, bu durumun Kuzey Makedonya’nın geleceğini tehlikeye attığını belirtti. Ayrıca, Miçotakis’in partisinin 2019’da muhalefetteyken anlaşmaya karşı oy kullandığını, ancak hükümet olduktan sonra Yunanistan’ın uluslararası bir anlaşmaya imza atmasına saygı duyduklarını hatırlattı.

DIŞİŞLERİ’NDEN ‘İHLAL’ UYARISI

Yunanistan Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada, Siljanovska-Davkova’nın davranışının Prespa Anlaşması’nın ve Kuzey Makedonya Anayasası’nın açık bir ihlali olduğu görüşünü öne çıkardı. Bakanlık, ikili ilişkilerin ve Kuzey Makedonya’nın Avrupa rotasının, Prespa Anlaşması’nın tam olarak uygulanmasına ve özellikle ülkenin anayasal isminin kullanılmasına bağlı olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, Kuzey Makedonya ile ilişkilerin geliştirilmesi ve ülkenin Avrupa yolunda ilerlemesi için anlaşmanın eksiksiz bir şekilde hayata geçirilmesi gerektiği belirtildi.

BRÜKSEL’DEN DE TEPKİ GELDİ

Avrupa Birliği (AB) de Siljanovska-Davkova’nın tutumundan duyduğu rahatsızlığı dile getirdi. AB’nin Dış İlişkiler Sözcüsü Nabila Masrali, AB’nin Prespa Anlaşması da dahil olmak üzere yasal olarak bağlayıcı anlaşmalara tam saygı gösterilmesinin önemini hatırlattığını belirtti. AB’nin, bölgedeki istikrarın ve işbirliğinin sürdürülmesi için tüm tarafları uluslararası anlaşmalara bağlı kalmaya davet ettiği vurgulandı.

Kuzey Makedonya, Yugoslavya’dan bağımsızlığını kazanmasından 13 yıl sonra, 2004’te AB’ye üyelik için başvurmuştu. Üyelik süreci, aday ülke olduğu 2005’ten bu yana devam ediyor.

MUHAFAZAKARLARIN SEÇİM ZAFERİ

8 Mayıs seçimleri, Kuzey Makedonya’nın siyasi manzarasında önemli bir değişime işaret ediyor. VMRO-DPMNE liderliğindeki muhafazakar muhalefet hem cumhurbaşkanlığı hem de parlamento seçimlerinde büyük bir zafer kazandı. Siljanovska-Davkova’nın oyların yüzde 65’nı alarak cumhurbaşkanı seçilmesinin yanı sıra, VMRO-DPMNE koalisyonu parlamentoda 120 sandalyeden 58’ini elde ederek çoğunluğu kıl payı kaçırdı.

Uzmanlar bu sonuçların, ülkede 2017 yılına kadar süren ve ‘yarı diktatörlük’ olarak nitelendirilen dönemin ardından seçmenlerin muhafazakar partilere olan desteğini gösterdiğini belirtiyor.

(DIŞ HABERLER SERVİSİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir